Kayboluşun sıcak ve karanlık evresindeyim,
Altı boş bir kaldırım taşına basmanın muhteşem öz güveniyle,
Biramı yudumluyorum.
Ellerimin soğukluğu ayaklarımı ısıtıyor.
Altı boş bir kaldırım taşına basmanın muhteşem öz güveniyle,
Biramı yudumluyorum.
Ellerimin soğukluğu ayaklarımı ısıtıyor.
Kafamı çeviriyorum, ağzımda bir nikotin tadı.
Düşen göz kapaklarının altındaki uykulu bakışlarını izliyorum.
Düşen göz kapaklarının altındaki uykulu bakışlarını izliyorum.
Salıncaktan düştüğümde bile bu kadar acımamıştı dudaklarım,
Sonra bir kez daha derken...
Kimi öptüm ben?
Beynim tırnaklarımın arasında,
Derin bir nefes alıyorum.
İçimde güneş görmeyen sansürlü duvarlar,
Küçük kraterlerle dolu ıslak yüzüm,
Tıkalı kulaklarım.
Kafamı çeviriyorum.
İçime akan minik damlaları,
Bir peçete yardımıyla birleştirirken
Derin bir nefes alıyorum.
İçimde güneş görmeyen sansürlü duvarlar,
Küçük kraterlerle dolu ıslak yüzüm,
Tıkalı kulaklarım.
Kafamı çeviriyorum.
İçime akan minik damlaları,
Bir peçete yardımıyla birleştirirken
Yırtılan, koca, beyaz boşlukta kayboluyorum.
İçini görüyorum, içten öpüyorum, içinde kayboluyorum.
Kafamı kaldırıyorum, boğazımda koca bir balgam;
Altı dolu bir kaldırım taşına basmanın muhteşem boşluğuyla
Kulaklarım tıkalı,
Yutkunuyorum.
Kafamı kaldırıyorum, boğazımda koca bir balgam;
Altı dolu bir kaldırım taşına basmanın muhteşem boşluğuyla
Kulaklarım tıkalı,
Yutkunuyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder