Buğular sınırlar seni Artık dışarısı yoktur. Kapa gözlerini, Daha sıkı ama daha sıkı... Küçük küçük, siyahlı turunculu ışıklar gelir gözüne. Dal onların içine uç uçabildiğin kadar, Yok say kendini, kendi varlığın içinde. Görürken bakmak değil de; bakarken görebilir bazı şeyleri Her zaman çekip içeri girdiğin kapıyı düşün, Buğunun kalıplaşmış hali gibiler. Otobüs kapıları mesela, Sana hizmet etmez onlar, bir yere iterler, bir yere...