Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pixelli Sancılar

Tükenmez kalemle koluma çizdiğim dövmeler gibi anılarım; yıkana yıkana siline(meyen)n, kopya kağıdı kalitesinde, analog çekimli. Bisikletin önündeki gezintilerim kadar heyecanlı, tam hızlanırken atan zincirim kadar hüzünlü. Kendi sesimi duyamadığım zamanlarda  kirli kanlar görürdüm yerlerde ve oturup ağlardım hangi sevgi sözcüğü öldü diye. Kimseler beni görmesin isterdim; parmaklarımla dehlizler açardım, uzanıp yanaklarımdan öpemezdim belki ama saçlarımın arasında kaybolurdum. Giderek kaybolurken dikiz aynasından, yol kenarında yetişmiş yabani uzaklıkları koparıyorum dalından. Tek tek dokunuyorum parmaklarımla buzlu cama, ardında bir gölgenin sıcaklığını hissediyorum. Gözlerimde kalan feri götürüyor fotosel ve bitmiş tuvalet kağıdındaki çaresizliğe dokunuyorum. Plastik çatal samimiyetinde ilişkiler kuruyor, sabrımı sınarken kırılıyorum. Başka insanların, başka hayatlarına sirayet etmiş parfümlerini izliyorum; kimi arabada, kimi bir market reyonunda, kimi 100 metre ilerde, ...