Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Susuzkunluk

Yapraklar gölgeleridir sonbaharın ve k aranlıkta eşitlenir ruhlarımız, sönsün sokak lambaları!  Suyun ruhu olmadığı için arındırır beni her türlü pislikten. Açlığa sürekli susamam bu yüzdendir.    Karın sessizliği ve gecenin soğuğuyla sarıldım kendime. Pek de samimiyetsizdik doğrusu; bir bir yok ediyordum onları. Varlığıma düşen en kutsal görevi yerine getiriyordum istemeden. Üstelik sokaktaydım, anavatanda! Küçük otların, kara biat edişlerine hayranlık duyarak etrafımda koca bir çember oluşturdum ayaklarımla. Ayinimin başları sayılırdı; bir an ilerde karşımdan gelen adamı, sigarasının ateşinden fark ettim. Ah ateş... o en acımasızı ve en derin olanıydı ruhumun.Soğuk, cümlelerimizi de üşütmüştü üstelik.Yanımdan geçen bir çift fısıldaşarak konuşuyordu. Oysa ne zordu sessizlik. Sokak lambalarından her geçişimde henüz ölmemiş olan kar tanelerinin dans edişlerini izledim hüzünle. Onlar da benim gibi ölmek için düşüyordu yere.    Adımlarımla birlikte hissizleş...

Askıdan Düşen Giysiler

Düşüncelerimizin, susarken çoğaldığı gibidir acizliğimiz. Tahammülsüzlüğümüzün sınırındaki alakadar bir sırıtışımız,  aldığımız terbiyeden dolayı mıdır,yoksa bu alenen bir saygısızlık mıdır? sorusu aklımdan çıkmıyor değil hani.  Belki de hafızamız, bir zaman sonra zamana ayak uydurmamaya başlar ve hepimiz alaminüt fotoğraflardaki belirsiz ama merak uyandıran maddeler gibi hiç olur gideriz. Şayet varsayımları göz önünde bulundurarak planlar yapsam, bir tütünden hiçbir farkım kalmaz. Varsayımsız hayal dünyası. Hani içinize çektiğiniz dumanlar var ya; havada özgürce şekiller çizerken bir anda varlığını size bırakarak oksijende yok oluyor. O yüzden DUMANLI HAVA SAHASI. Otokontrolsüzlük kötü sonuçlar doğurmaz, normal olmaya yaklaştırır. Senkronize olmak mükemmel olmak değildir.Kusurlarımızı ve yanlışlarımızı örtbas etmek için vardır.

2' den 1 e

            Üçüncü şahıs olmak ''kaygan'' bir zeminde ''beyaz'' bir yolda olduğunuz anlamına gelir.             Benliğinizin tanınmadığı, hep başka uğraşlar uğruna ilgilenildiğinizdir.             Değeriniz her zaman aynı kalmaz,bundan sıyrılma şansınız ise çok düşüktür.             Hiç ''Son'' diyememişsindir  o dakika içinde               Nedense yazdıklarım hep sığ kalır bu kaygan zeminde               Karamsarlık bir kibrit kutusu beyaz peynir kadar açıktı oysa ki              Aldığın peçetelerin yarısını ağlamak için kullandığını unutma              Aldığım her nefes, bir gün iç çekiş olarak geri dönecek çaresizlikle birlikte.             ...

22 Şubat

    Sınırsızlığın tam ucunda olduğumu düşündüğüm zaman, gözüm dalar. Bu bazen demire   sıkı sıkı tutunan yıpranmış bir el de olabilir, çoğu zaman şişmiş göz torbaları da. Ama  hüsran hep bekler beni. Beynimin içindeki labirentlerde, çıkmaz sokaklar onun uğrak  mekanlarıdır. İnsanlar bazen kalabalık olurlar,hem de çok kalabalık.     Gözlerim hepsine bir  bir bakmak ister. Yorulur hep. Çünkü bakmaktan öte görürler ve  beynim devreye girer.Yok  saymaya çalışırım çoğu kez sözlerimle ama beynimin önüne  geçemem.Üçgen kravatların altına gizlenmiş duyguları görürüm, beyaz gömlek her zaman  beyaz değildir.       Düğmeler benim güvende olmamı sağlar.     Bazen kahve fincanında içilmeyen son bir yudum olup lavaboya dökülmek istiyorum  ya da içime su katılarak çoğalmak istiyorum. 

Gecenin Siyah 'Ben'i

                                                                               Kusursuzluğun siyah ''ben''indeyim bu gece, en noksan halimle.Yansıtıcı cisimlerin karşısında kendini kaybetmiş insanlar da olabilirim, hor görülmüşlüğün karşısında tüm patavatsızlığıyla  yaşamaya devam eden biri de. Her nefes çekişinde milyonlarca oksijen tanesinin içine girip ciğerlerine dolması, buna karşılık dışarıya sadece küçük buharın çıkması aslında içindeki ölmüş tüm şeylerin  dışavurumudur diyebilirim.Mavinin bütün tonlarında kaybolmayı bütün benliğimle isteyebilirim.Çay damlasının oluşturduğu dairedeki her bir çıkıntının kendi bağımsızlığını kurma çabasını da anlayabilirim.                 Peki her sabah uyandığımdaki bu bilinç kaybına ne demeli? D...