Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İRTİFA

                        Acının rengi her zaman aynı değilidir                       Etin, parmaktan her kopuşunda acı da farklılaşmaya başlar                      Aidiyet giderek yok ol                      Kan, kurumuş bir mürekkeptir çoğu zaman                       Ve kelimeler, cümleler farklı renklerde kanar                      Sessizlik, kaşların çatıldığı duygu ve  gözlerde biriken  yaşın tamponudur                       Her kaçışta sisifos fısıldanır kulağıma                      Ve sessizlikte kaç...

Serin Fayanslardan Kızgın Sulara Atlamak Vol.Bilmem Kaç

Ayakkabı altına sıkışmış çamurlarla merhaba diyorum.Keskin kokulu parfümümle varoluşumu kanıtlayıp tecellimle kendimi hissettirdikten  sonra konuşmama geçebilirim sanırım. İçimde açan distopya çiçeklerinin meyvelerini toplarken şu günlerde, suyun bereketini kaçıracağı düşüncesiyle molozla kaplıyorum her bir çevresini. Otobüs tutacaklarında kaç bin kişinin sümükleri var bilmiyorum ama onu tutan ellerin, beni neden bıraktığını bir sonraki derste anlatırsanız beni ziyadesiyle memnun edersiniz. Sessizliğimin beni beslediğini düşünmekle hata mı ediyorum bilmiyorum. Görünmeyenin ardındaki gölgenin her zaman arkasında olduğum da kayıtlara geçilsin lütfen. Teletabilerdeki Dipsy olsam en inatçı halimle, bilakis boya tutmayan ama kalem tutan duvarlar olsa içimde? Affın girizgahında, nedenimi unutarak, yaşamın izzet-i ikramına icabet ediyorum. Sonunda külfetimin dur durak bilmeyen aymazlığı beni yine aynı sonuca çıkarıyor: Serin fayanslardan kızgın sulara atlamak vol....

Dibim Geldi

Usanmalarımın sonsuzluğunda çekerken nefesimi Ruhumun dibinde bir siyahlık oluştu Tırnaklarım nedensiz morardı  Saçlarım usulca kısaldı  Yağmurdan çok mermi yağdı dağlara Renkler soluklaştı giderayak Hayat, kaldırım taşlarına güvensiz adım atışlarımdı  Uyduğum bütün şeytanlar doğruladı tecrübelerimi Ağzımdaki mikroplar, bir gün dönüp dolaşıp sana ulaşırsa Mahremiyetinden mahrum etme onları