Sınırsızlığın tam ucunda olduğumu düşündüğüm zaman, gözüm dalar. Bu bazen demire sıkı sıkı tutunan yıpranmış bir el de olabilir, çoğu zaman şişmiş göz torbaları da. Ama hüsran hep bekler beni. Beynimin içindeki labirentlerde, çıkmaz sokaklar onun uğrak mekanlarıdır. İnsanlar bazen kalabalık olurlar,hem de çok kalabalık. Gözlerim hepsine bir bir bakmak ister. Yorulur hep. Çünkü bakmaktan öte görürler ve beynim devreye girer.Yok saymaya çalışırım çoğu kez sözlerimle ama beynimin önüne geçemem.Üçgen kravatların altına gizlenmiş duyguları görürüm, beyaz gömlek her zaman beyaz değildir. Düğmeler benim güvende olmamı sağlar. Bazen kahve fincanında içilmeyen son bir yudum olup lavaboya dökülmek istiyorum ya da içime su katılarak çoğalmak istiyorum.