İşte o en önemli kavram olan '' zaman '' yine dikildi karşıma, otur oturduğun yerde der gibi, mızmızlanan bir çocuğa bağırıldığı gibi bağırdı yine, o en büyüktü ve her zaman onun sözü geçerdi bende. Çırpınışlarım, ümit edişlerim, duygularım önemsizdi onun için. Ona adımlarımı bir türlü uyduramadım, hep tökezledim hep emekleme aşamasında kaldım, ama içimde hala bir his var yürümek için. Belki de böyle yaparak bir şeyler öğretmeye çalışıyordur kim bilir. Ama ama ben hep bu yolda ilerleyeceğim, sonucu her ne kadar acı olsa da ben böyleyim diyebilmeliyim. Zamansızlık beni ne kadar derinden acıtsa da, zamanda değil ondan ayrı yaratıyorum kendimi. Mavi gökte yıldız, zifiri karanlıkta güneşin parçaları olduğu gibi.